John Nash Hayatı & Slayt - MhdWeb

Son Yayınlanan

6 Mayıs 2020 Çarşamba

John Nash Hayatı & Slayt


John Forbes Nash Jr., oyun kuramında ve diferansiyel geometri alanında köklü değişiklikler yapmış; aynı zamanda kısmi diferansiyel denklem üzerinde de çalışmış Amerikalı matematikçidir. A Beautiful Mind – Akıl Oyunları filmi ile hayatına tanıklık ettiğimiz Nash 23 Mayıs 2015 te hayat arkadaşı Alicia Nash ile yaptığı taksi yolculuğunda hayatını kaybetmiştir.Gelin ünlü matematikçinin hayatına biraz daha yakından bakalım.

13 Haziran 1928 tarihinde doğan Nash bilinen aksine çocukluğunda matematikten hoşlanmazdı. Otobiyografisinde, bütün bunların E. T. Bell’e ait “Men of Mathematics” isimli kitabı okumasıyla değiştiğini belirtiyor. Kitap öylesine akıcı ve basit bir dille yazılmıştı ki, kitabı okumasının ardından Nash birkaç basit teoremi ispat edebilecek hale gelmişti.



Çocukluğu hakkında çok bilgi sahibi olmadığımız için direk gençlik yıllarına geçmek istiyorum. Nash matematik bölümüne öğrenci olarak girdi, ancak onun da öncesinde kimya mühendisliği ve uluslararası ekonomi alanlarında çalışmaları oldu. Bu sıra dışı başarıları sayesinde Princeton Üniversitesi’nde sadece lisans eğitimini değil, lisansüstü eğitimini de tamamladı ve başarılarıyla kendi yolunu çizdi. Mezun olduğu okuldaki eski profesörlerinden biri onun için şu notu düşmüştü: “O bir matematik dâhisi.”

Öğrenciliğinin ilk yılında, çok az kişinin bildiği ilk ciddi romantik ilişkisini yaşadı.




Bu ilişkisi son derece üzücü ve yıpratıcı bir sürecin sonunda bitti, Nash’in bu ilişkiden bir oğlu oldu ama hiçbir zaman oğluyla iyi bir ilişki kurmadı. Aşk hayatının kötü gitmesine karşın, Nash ne istediğini bildiğini düşünüyordu. Princeton Üniversitesi’nde “Oyun Teorisi” ile ilgili tezini yazdığında 21 yaşındaydı. 45 yıl sonra bu teorisiyle Nobel Ödülü’nü kazanacaktı.

İKİNCİ EVLİĞİ DÖNEMİNDE HASTALIĞININ İLK BELİRTİLERİ KENDİSİNİ GÖSTERMEYE BAŞLAMIŞTI




Mezuniyet sonrası çalışmalarını bitirmesinin ardından, John Princeton’da ders vermeye ve aynı zamanda başka şirketler için de çalışmaya karar verdi.Kısa bir süre sonra John, kendisinden 4 yaş küçük öğrencisi Alicia Lard ile evlendi. Bir yıl sonra Fortune Dergisi Nash’i “matematiğin yükselen yıldızı” olarak gösterdi, bu sırada karısı da hamileydi. Hemen hemen aynı dönemlerde şizofreninin ilk belirtileri kendini göstermeye başlamıştı.

Hastalık çok hızlı ilerledi ve John Nash’in bu durumu insanlardan saklaması gün geçtikçe çok daha zor bir hal alıyordu. Bardağı taşıran son damla John Nash’in matematik bölümünün dekanı olmayı reddetmesi oldu. Teklifi reddeden Nash, zamanımı böyle aptalca şeyler için harcayamam, ben Antarktika’nın imparatoru olmak istiyorum dedi. John işini kaybetmişti ve tedavi görmek için hasteneye yatırılmıştı.Burada kendisine paranoid şizofreni teşhisi kondu ve 2 ay boyunca ilaç tedavisi görmeye zorlandı.



Hastalığı kötüye gitmeye devam etti. Kendisinden üçüncü şahıs olarak bahsediyor, eski iş arkadaşlarını arayarak onlara sürekli çılgın komplo teorileri anlatıyor ve sürekli bir şeylerden korkuyordu.Durum tamamen kontrolden çıkınca, Nash yeniden kliniğe yatırıldı. Burada, bir kişinin insülin kullanılarak komaya sokulması şeklinde uygulanan insülin şok tedavisi gördü. Hastaneden taburcu olduktan sonra, John’un eski çalışma arkadaşları ona bir iş teklifinde bulundu, fakat Nash teklifi reddederek yeniden Avrupa’ya gitti. 

Bu yolculuk Alicia için bardağı taşıran son damla olmuştu. John’dan boşandı ve oğlunu tek başına büyütmeye başladı. Maalesef, oğlu ergenliğe girdiğinde ona da şizofreni teşhisi kondu. Tanrıdan gelen sesler duyduğunu iddia ediyordu, üstelik sadece sesler duymuyor görsel halüsinasyonlar da görüyordu.



Bir süre sonra Nash Princeton Üniversitesi nde iş buldu. Kendisine daha hafifi ilaçlar yazan bir doktor ile tanıştı. Bu ilaçlar hastanede kendisine zorla verilenlerden oldukça farklıydı. Bu ilaçlar hastalığın semptomlarını baskı altına aldı ve bu sayede Nash karısı ve oğluyla yeniden iletişim kurdu. Ancak bu durum çok uzun sürmedi, John kullandığı ilaçların düşünme becerisini etkileyeceğinden korkuyordu, bu sebeple ilaçları almayı bıraktı ve semptomlar geri döndü.Princeton’da, Nash sıklıkla bir hayalet gibi dolaşıyor ve tahtalara ilginç formüller karalıyordu. Bu yüzden öğrenciler ona “hayalet” ismini takmıştı.Nash’in semptomları 1980’lerde iyileşme göstermeye başladı. Doktorlar şaşkınlık içindeydi ve ne olduğunu bilmiyorlardı. İşin sırrı John semptomlara odaklanıp onlarla mücadele etmek için zihin gücünü kullanmasında ve yeniden matematik araştırmalarına yönelmesindeydi. Bu noktada ilaç almayı tamamen kesti.Olası bir başka açıklama ise John Nash’in yaşının ilerlemesiyle birlikte şizofreni semptomları kendini daha az belli ediyordu. Yani belki de bu doğal bir süreçti ve aslında hastalık mucizevi bir şekilde yok olmadı.



1994 yılında Nash , Ekonomi Bilimleri dalında Nobel Ödülüne layık görüldü. John geleneksel Nobel konuşması yapma fırsatı bulamadı çünkü organizatörler onun ruh halinden endişe duyuyorlardı. Onun yerine, bir seminer düzenlendi ve bu seminerde bilim insanları John’un oyun teorisine olan katkılarını tartıştılar .Birkaç yıl sonra, boşanmalarının üzerinden 38 yıl geçmesinin ardından Nash ve Alicia yeniden evlendi. Ölümünden kısa bir süre önce ise Nash, dünyanın en prestijli matematik ödülü olan Abel Ödülü’nü aldı. Böylece dünyada hem Abel hem de Nobel ödülünü alan tek isim oldu.



2015 te John ve Alicia trafik kazasında hayatını kaybetti. Ünlü matematikçinin hayatı ile ilgili yaptığımız slayta aşağıdan ulaşabilirsiniz.



İndirme Linki : İNDİR

Kaynakça ;https://biacaip.com/filminden-cok-farkli-unlu-matematikci-john-nashin-gercek-hikayesi/, Wikipedia

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder